Cerchi casa in affitto? Yani diyor ki, kiralık ev mi arıyorsun? En başından peşin peşin söylüyorum, kimse alınmasın, gücenmesin …. Emlakçı demek dünyanın her yerinde üç kağıtçı demek, bu durum İtalya için de geçerli. Bu nedenle çok dikkatli olmanız gerekiyor. Yine de bir yolunu bulup kazıklıyorlar ama en azından minimum hasarla atlatın 🙂 
Ben Biella’da ev aradığım için zaten fazla seçeneğim olmadı. Bana söylenen emlakçıya gittim ve gösterilen 5 evden birini seçtim. Hayatımda ilk defa kendi başıma ev kiraladığımdan ve kriterler hakkında pek de bilgim olmadığımdan eşyası hiç kullanılmamış evi direkt seçtim. Bir de ev merkezde, canım sıkılmaz falan diye düşündüm ama yaşadıkça gördüm ki durum çok farklı. Fotoğrafta gördüğünüz gibi AFFITTASI yazıyorsa kiralık, VENDESI yazıyorsa satılık demek. 

Yabancılara ev kiralama konusunda ev sahipleri çok hassas. Eğer Amerikalıysanız veya İngilizseniz sorun yok, güle oynaya evlerini kiralıyorlar ama benim gibi Türkseniz acayip önyargı var, direkt mülteci muamelesi görüyorsunuz. Oturma izni almak için ev kontratı gerekiyor. Benim ev sahibim emlakçıya kesinlikle bu kontratı imzalamayacağını söylemiş, tabii emlakçı bana bunu söylemeden evi kiraladı. Ne zaman kontratın imzalı halini istediğim, olanlar oldu. Vay ben gelip burada yaşıyormuşum, peşimden Türkiye’deki ailemi de getirirmişim, evleri yabancı dolarmış, sonra ev sahibimin başı emniyetle belaya girermiş… miş de miş … Bir de utanmadan bana bunları söylediler. O zaman en başından yabancıya kiralama! Hem kiralayıp para kazan hem de ırkçı şartlar koy. Kontratıma “bu evde sadece zehra bural oturabilir” maddesi eklendi de ev sahibim zahmet edip imzaladı. Ha bir de gelip beni gözleriyle görüp onay verdi. Buraya onların fotoğraflarını koysam halime acırdınız. Pis pasaklı karı koca, Türkleri beğenmiyorlar, ne kadar üzücü! Kadının saçlar yağlı, adamın elleri leş gibi. Sokakta görsem evsiz sanırım onları. Gelmişler Türküm diye beni evlerine layık görmüyorlar. Sanırım benim tepkimden onlar da haksız olduklarını anladılar. O gün bu gündür bana çok yardımcı oluyorlar. Aslında benim kızdığım onlar değil, Türklerin dünyadaki bu imajı!!! Neyse biz konumuza dönelim. Bu konuyu başka kayıt altında tartışırım. Yani emlakçıya kontrat yapacağınızı mutlaka belirtin. Bazı ev sahipleri İtalyan olsanız bile kontrat yapmak istemiyorlar çünkü gelir vergisi ödemek zorunda kaldıkları için işlerine gelmiyor. 
Aylık aidatı mutlaka sorun. Ev kirası ucuz gibi gelse de aidat çok fazla olabiliyor. Merkezi sistem yerine kombili evleri tercih edin çünkü pinti İtalyanlar nisan başında kaloriferleri kapatıyorlar. Yaz öyle hemen gelmiyor tabii. Üşüyeceğinize veya elektrikli ısıtıcılara kalacağınıza açıp istediğiniz kadar yakın derim! 

Evler genellikle çok eski olduğundan bazı evlerin içi bir garip. Ev sahipleri evleri ikiye bölüp öyle kiralıyorlar. Mesela benim evim öyle ama başta bunu anlamadım. Yan komşumun mutfak havalandırması direkt benim banyoya geliyor. Sigara içen bir çift olduklarından benim banyoda sürekli yemek ve sigara kokusu var. Kısaca havalandırmalara dikkat! Banyoda pencere olan evleri tercih edin derim. 
Evin aydınlık olmasına dikkat edin. Bu çok önemli çünkü dediğim gibi evler eski, pek aydınlık değil. Bu aslında şehrin mimarisine de bağlı. Mesela Biella içine kapanık bir memleket. Bu nedenle oturma odaları içerde ve cam yok, yatak odaları sokaklara bakıyor. Türkiye’nin tam tersi yani. Yatak odalarının panjurları da hep kapalı. Şehre terk edilmiş görüntüsü veriyor. Zaten genel olarak İtalya’da merkezin dışındaki sokaklar hep bomboş. Gözünü sevdiğimin İstanbul’u ya 🙂

Burada monolocale, yani bizdeki studio çok yaygın. Ben mutfak, salon, yatak odası bir yerde herhalde yaşayamam ama maddi durumunuz kısıtlıysa bu tip daireleri seçebilirsiniz. Genellikle evler mobilyalı kiralanıyor ve bütün eşyalar tabii ki IKEA’dan 🙂 
Hayvan besliyorsanız onu da sorun. Bazı ev sahipleri sigara içilmesini bile istemiyor. Mesela benim çamaşır asmam, bisikleti avluya bırakmam, halı silkmem, hayvan beslemem … 3 sayfalık yasaklar listem var. Neler yasak diye sorun derim.    
Normal apartmanların yanında çatı katı da çok yaygın. Akar kokar, siz siz olun ve normal apartman dairesi seçin. Çatı katının basıklığından size daral gelebilir. 
Son olarak evin konumunun sakin sessiz olması önemli. İtalyan gençliği bir garip. İçip içip sokakta saçma sapan çığlık atıyorlar ve tek eğlenceleri bu. Sabah 4’e kadar sürebiliyor. Onlara kızamıyorum çünkü bizim gibi şanslı değiller. Gece hayatına dair tek sosyal aktiviteleri barlarda içmek, sonra çıkıp sokaklarda birbirlerine küfretmek.  Şehir küçük olduğundan çok seçenekleri de yok. Geceleri gürültülü oluyor mu diye konu komşuya danışın. Emlakçıya sorarsanız tabii ki size olumlu cevap verecektir 🙂