Dünyanın en gereksiz yazısı gibi gelebilir ama olsun, ben yazacağım. Aşağıda sayacağım liste için sakın “aaa ama Macro’da var” demeyin çünkü Macro Market sadece concon mahallelerde var, sayılmaz. 


Finocchio (taze rezene): hemen bir bilgi vereyim, finocchi italyan argo dilinde ibne demek. Bunun yanında salata için çok lezzetli bir sebze. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi son derece tipsiz, tadı da anasonlu turp gibi, değişik. marul, havuç ve finocchi üçlüsü benim favorim. Pişirilerek de yeniyormuş ama hiç denemedim. Yasemin bana bir tarif verdi, denersem sizinle paylaşırım. 

taze taze finocchi

Mirtelli (blueberry veya yaban mersini): yaban mersinini çok duyardım ama ilk defa İtalya’da yedim. Markette herkesin sepetinde görünce ben de hemen aldım. Antioksidan özelliğinden dolayı çok faydalıymış. Bakın İtalyanlar bunları yiyip yiyip ölmüyorlar. Uzun yaşamak istiyorsanız kara üzüm (habbesiyle yenilmeli) ve yaban mersini tüketin. Benim favori tüketme şeklim sabahları müsli ve yoğurt ile birlikte mideye indirmece 🙂

Yaban Mersini (mirtelli)

Asparagi (Kuşkonmaz): itiraf ediyorum, yıllarca bu sebze ile dalga geçtim. İtalya’da da yememeye direndim ama sonunda alıp pişirdim. Vallaha çok da lezzetli değil, ha brokoli, ha brüksel lahanası ha kuşkonmaz. Mutlaka üstüne sos, peynir,beşamel vs dökmek lazım, tek başlarına gitmiyorlar. Ancak her tatsız tuzsun sebze gibi kuşkonmaz da çok yararlı. Neredeyse bütün vitaminler var, özellikle kalp sağlığımız için çok önemliymiş. Yine tekrar ediyorum, bu dinazor İtalyanlar bu sebzeyi çok tüketiyorlar. Uzun yaşamanın sırrını İtalya’da çözdüm haha!

kuşkonmazgiller

Bir de tropik meyveler var ama onlara girmiyorum. Bunun yanında Türklerin tükettiği ama italyan marketlerde bulunmayan da şunlar; yoğurt, ah yoğurt, şöyle lezzetli yoğurt … buradakilerin hepsi ayran kıvamında maalesef. Bir kaç yunan yoğurdu denedim ama ı ıh, ben sütaş yoğurdumu istiyorum. Bir de tam yağlı beyaz peyniri özlüyorum. Burada greek feta cheese diye geçiyor ama onu ancak ecnebiler yer(!). Bulgur yok, salça yok, tahin pekmez yok, simit yok, helva yok, sucuk yok, rize çaykur çay yok (hoş, bu artık türkiye’de de çok yok, pazarı Lipton ele geçirdi) 🙂 asıl önemlisi kereviz yok kereviz 🙂 burada bizim yediğimiz gibi kökünü değil sapını çiğ yiyorlar. Bakın eksikliğini hissetmedim ve beni mutlu eden tek yoksunluk be! geri kalanları vallaha çok arıyorum. napalım, biz de bunları gelen misafirlerimize sipariş ediyoruz. Bunlar da olsa İtalya’nın Almanya’dan farkı olmaz, değil mi?