Şu anda Floransa’da moda dünyasının en önemli etkinliklerinden birisi olan Pitti Uomo var. Ancak gelin bugün size İtalyan Modasının babasını, Giovanni Battista Giorgini’yi (kendisine kısaca Bista deniyormuş) anlatayım. 1898 yılında Montignoso (hani şu Türklerin nedensiz bir şekilde bayıldığı Forte dei Marmi var ya, hah orası) doğan Bista 1. Dünya Savaşı’nda Alp Dağları’nda savaşıyor. Savaş bitince Ferrara’da mermer ticaretine giriyor ancak bu iş kısa sürüyor ve Floransa’ya taşınıyor. 1923 yılında ‘Made in Italy’ ürünleri pazarlamak için bir satınalma ofisi kuruyor. Çok vizyoner bir kişi olmasının yanında çok iyi derecede İngilizce konuşan Bista’nın hedefinde Amerika pazarı var. İşler çok iyi gidiyor ancak 1929 yılında Amerika’da buhran dönemi ve akabinde 2. Dünya Savaşı başlıyor. Bista ve ailesi, savaş döneminde Müteffik Devletler’e hem evlerini açıyorlar hem de çevirmenlik yapıyorlar. Tabii bu ilişkileri Giorgini Ailesine Amerika’nın kapılarını sonuna kadar açıyor. Bir iki yıl içinde çok büyük Amerikan ve Kanadalı markaların İtalya temsilcisi olup tekstil, cam, seramik, ayakkabı gibi ürünleri Amerika’ya ihraç ediyor. Via degli Serragli 114 numaradaki evinde çok şık partiler ve konserler organize ederek Hollywood yıldızlarından diplomatlara uzanan geniş bir yelpazede önemli misafirler ağırlıyor. 1940’lı yılların sonunda Bista İtalyan modasının dünyada hakkettiği yere gelmesi için çalışmalara başlıyor. Paris’teki modaevlerini kopyalamaktan ileri gidemeyen İtalyan modaevlerine koleksiyon yapmaları için çalışmalar yaptırırken diğer taraftan Amerikan satınalmacılar ve basını ile iletişime geçiyor. Büyük çabalar sonucu 12 Şubat 1951 yılında, Via degli Serragli’deki muhteşem evinde İtalya’nın ilk moda gösterisini organize ediyor. Katılan ilk modaevleri Carosa, Fabiani, Simonetta, The Fontana Sisters, Schuberth, Vanna, Noberasco, Marucelli ve Veneziani. Bu arada Emilio Pucci ise Harpaar’s Bazaar dergisi için özel fotoğraf çekimi düzenliyor ve satınalmacıları koleksiyonunu görmeleri için Palazzo Pucci’ye davet ediyor. Bista’nın evinde düzenlediği bu gösteri o kadar ilgi çekiyor ki bir sonraki artık evinde değil, Grand Hotel’de yapılıyor. 1952 yılında ilgi o kadar artıyor ki, artık Floransa’nın en şık yerlerinde biri olan, Pitti Sarayı içindeki Beyaz Salon (Sala Bianca) ev sahipliği yapmaya başlıyor. Bugün İtalya’nın en büyük sektörlerinden birisi moda, ‘Made in Italy’ her çeşit üründe çok önemli bir imza ve İtalya bunu Giovanni Battista Giorgini’ye borçlu. Bista 1965 yılında emekli oluyor, ailesi satınalma işine devam ediyor. Moda gösterileri ise 1982 yılına kadar Beyaz Salon’da yapılıyor ancak artık modanın başkenti Floransa değil Milano olduğundan bu gösteriler oraya taşınıyor. Yazının başında dediğim gibi erkek modası için Floransa hala çok önemli ancak Floransalı olan Gucci, Prada gibi markalar defilelerini Milano’da yapıyorlar, showroomları hep Milano’da. Yıl 2020, maalesef ‘Made in Turkey’ hala önemli bir imza değil, bizim mqodaevleri hala fason üretim kafasında. Zaten artık çok geç, marka kurmak bizim kanımızda yok. Paranın sahibi olan patronların markalaşmak kumru değil (şöyle umurlarında, ucunda devlet teşviği varsa en ön sıradalar ama sonuç teşvik alınıp marka kurulmuyor), haklıyım, oturup konuşalım. Yazının başında dediğim gibi erkek modası için Floransa hala çok önemli ancak Floransalı olan Gucci, Prada gibi markalar defilelerini Milano’da yapıyorlar, showroomları hep Milano’da.  İtalyanlar neden çok şık giyiniyor diye merak ediyorsanız sebebi şuymuş, 2. Dünya Savaşı sonrası başlayan Dolce Vita akımı, yani hayat savaş savaş nereye kadar, güzel giyinelim, lezzetli yiyelim içelim… Biz çocuğun kıyafeti haram deriz, büyüyünce şık giyinmemizi kimse beklemesin bence 🙈 Haklıyım, oturup konuşalım. Sevgiler!