Apar topar, hayalini kuramadan çıktığım tatiller en güzeli oluyor sanırım. Nice de böyle oldu. Ekin (Türkmen) biz gidiyoruz diyince tereddüt ettim ama bir kaç badireden sonra aldım biletimi! Trenitalia’nın cumartesi günleri indirimi var. 56 Eur olan Milano biletini 28 Eur’ya alınca pek bir sevindim. Sevda (Arık) ile Milano Centrale’de buluşup hemen otele gittik. Sonra Milano turu. Ben yüzellibeş defa Milano’yu gezdiğimden daha çok mağaza baktım. Akşam benim favori aperativo mekanı Porta Ticenese’ye gittik. Yaz olduğundan çok çeşit yoktu ama yine çok lezzetliydi. Hepinize tavsiye ederim. Neyse biz Nice’e geri dönelim.
 |
bu mavi sandalyelere bayıldım |
Çoz azıcık Nice tarihi anlatayım. Yerleşim antik yunanlılara kadar uzanıyormuş ama asıl yerleşim 18. yy’da başlamış. Önceleri İtalyan, daha doğrusu Piedmente-Sardenya Krallığı hüküm sürerken İtalyan’nın bağımsızlık savaşında Napoleon’un yardımları karşılığı Fransa’ya hediye edilmiş. 1800lü yılların sonunda Fransa’ya geçmiş. Mimarlar tarafında şehir yenilenmiş. Binalar o kadar şık ki bakmaya doyamıyorsunuz. Nice Fransa’nın 5. büyük şehri ve burada yaşayanlar elit tabakayı oluşturuyor. Cote D’Azur bölgesinin başkenti. Burada bir de Nice diyalekti konuşuluyormuş. Genelde herkes İngilizce biliyor ama malum Fransızlar bilseler de konuşmayabiliyorlar. THY’nın buraya direkt uçak seferi var. Havaalanı şehir merkezine çok yakın. Sahilde uzanırken önünüzden uçaklar havalanıyor. Tren ile İtalya’dan ve Paris veya Lyon’dan da gelinebilir.
www.trenitalia.com ve
www.sncf.fr adreslerinden trenlere bakabilirsiniz.
 |
Nice’e hoşgeldiniz |
Evimizi Go-Nice
www.go-nice.com diye bir acentadan kiraladık. 1 hafta için vergiler dahil 575 Eur ödedik. Bir de 80 Eur temizlik bedelini nakit alıyorlar. Eve giriş saat 16:00’da ve çıkış en geç 11:00’de. Son derece güzel bir evdi, fotoğraflarını aşağıda bulabilirsiniz. 6. katta ve asansörlü, minicik de bir balkonu var. Gün batımında şarap içmek çok zevkliydi. Aslında ev iki kişilik ancak biz yer bulamadığımız için 3 kişi kaldık. Açıkçası hiç de zorlanmadık. Otelde kalmaktan daha zevkli hem de çok daha ekonomik. Ev Nice merkez tren istasyonuna da 300 mt kadar uzaklıktaydı.
 |
balkondan sokak manzarası -1 |
 |
balkondan sokak manzarası -2 |
Gelelim deniz kenarına … Nice sahil uzunluğu yaklaşık 7 km ve 15 tane özel, 20 tane de halk plajı var. Özel plajlara giriş 14 Eur ve şezlong ve şemsiye veriyorlar. Genellikle bir halk plajı bir özel plaj şeklinde sıralanmışlar. Biz ilk gün gidip katlanan yatak ve şemsiye alıp halk plajlarından denize girdik. Neredeyse bütün plajlarda can kurtaran var. Deniz çakıl taşlı ama Cote D’Azur’da en güzel deniz kesinlikle Nice’de. Diğer yerlerde kıyıdan denize girmek tabii çok güzel ama en güzel plajlar Nice’de.
www.plagesdenice.com adresinden plajlar hakkında bilgi alabilirsiniz. Aşağıda birkaç plajın fotoğraflarını bulabilirsiniz.
 |
Koyun sonunda, Kalen’nin altındaki Castel plajı |
 |
halk plajı |
 |
Liman |
Turizm bürosuna gidip katalog ve o günlerde hangi etkinlikler olduğu hakkında bilgi almanızı tavsiye ederim.
www.nicetorisme.com adresinden de bu bilgileri edinebilirsiniz. Biz ilk pazartesiyi sadece denize ayırdık. Salı günü ise iki katlı hop off hop on turist otobüsleri ile şehri gezdik.
www.nicegrandtour.com Günübirlik 20 Eur ancak bir gün yetmiyor. Duraklarda indikten sonra müze veya gezilecek yere çok yürüyorsunuz ama yine de tavsiye ederim. Önce tam bir tur attıktan sonra Nice Kalesi’ne çıktık. Koyun sonundaki kayalıkların üstünde. Merdivenle veya asansörle çıkabiliyorsunuz. Buradan Nice manzarası çok güzel. Bol bol foto çektirdik. Sonra da manzaraya karşı kahve yudumladık. Buradan sonra Cimiez bölgesine, Matisse Müzesi’ne gittik ancak maalesef kapalıydı. Parkı gezdik ve şehre geri döndük. Ben Rus Katedraline gidemedim. Oraya Ekin gitti, ondan aldığım fotoyu ekliyorum. Bir de Ekin’in tavsiye ettiği Chagall Müzesi var, onu ziyaret edin. Ben Nice’in sokaklarını çok sevdim. Eğer bisiklete binebiliyorsanız bir gün mutlaka bisiklet kiralayıp gezin. Her yerde bisiklet yolu var.
www.velobleu.org adresinden girip üye olun ve yüzlerce istasyondan birinden bisikletinizi alın. Ben çok istedim ama maalesef yapamadım. Bir dahaki sefere umarım. Bunun yanıda haftalık bisiklet kiralayn yerler de var ama bence en uygunu Veloblu. Nice’de her şey o kadar güzel, birbirine uyumlu. Neden biz İstanbul’u böyle kirlettik, anlam veremiyorum. İstasyonun oralar tabii her ülkede olduğu gibi çiş kokmaktan kurtulamamış. Belediye geceleri ve sabahları sokakları yıkıyor. O yüzden kirliliği hiç görmüyorsunuz. Konumuza geri dönüyorum …
 |
Limandan şehri seyrederken yoldan çevirdiğim patenli arkadaş |
 |
Kale’den Nice manzarası |
 |
Kale’deki şelale |
 |
Kale’den liman manzarası |
 |
Altı karınca bulduuum 🙂 |
 |
Liman |
 |
Rus Katedrali |
Çarşamba ve Perşembe günleri Cote D’Azur’daki diğer şehirleri gezdik. Bunları ayrı başlıklar altında anlatacağım. İki gün için araba kiraladık. Avis, Hertz gibi uluslar arası firmalar da var ama en uygunu yerel bir acentadan kiralamak. Biz Riviera Car Rent’den kiraladık. Limanın hemen karşısındalar
www.riviera-car-rent.fr Bunun dışında Nice içinde elektrikli araba da kiralanabiliyor. Bunun adresini bilmiyorum ama turizm ofisinden öğrenebilirsiniz.
Akşamları gezilecek görülecek yerler ise şöyle … Eski şehrin oraları her şehirde olduğu gibi Nice’de de çok popüler. Kale’nin alt bölgesi olarak eski şehir. Burada barlar, lokantalar ve çok lezzetli dondurmacılar var. Yeri gelmişken hemen bir dondurmacı tavsiye edeyim. Saint Reparate Kilisesi’nin olduğu meydanda Fenocchio diye dondurmacı var. Zaten orası en kalabalık olanı. Bailey’sli dondurmayı şiddetle tavsiye ederim. Genellikle herkes Avenue Medecoin üzerinde geziniyor. Place Massena ise en büyük meydan. Akşamları sahilde yürümek de çok zevkli.
 |
Place Massena |
 |
Tango Festivali vardı |
 |
dondurmacı |
 |
bu da Brezilya Festivali |
Yemek için açıkçası pek bir tavsiyede bulunamayacağım çünkü biz evde sağlıklı beslendik. Bir öğlen merkezde yemek yedik ama gerçekten çok başarısız ve pahalıydı. En güzeli ve lezzetlisi, kızmayın ama, kesinlikle Mc Donald’s. Yediğim en lezzetli salatalardan birini yedim. Marketten şarap ve peynir alıp balkonda keyif yapmak inanın en zevklisiydi. Hem gitmişken ucuza çok lezzetli şarap içmenin keyfini çıkartın derim. Bir de lokantalar her saat açık değil. Turistik sanıp aldanmayın. Gözünü sevdiğim dönercileri burada imdadınıza yetişir. Her saat açıklar.
Benim Nice hakkında anlatacaklarım bu kadar ama vakit ve nakit varsa gidin gözlerinizle görün
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Mayis 12 de, uc kiz Fransayi gezmeye gidiyoruz son duragimiz Nice, yazinizi 2 kez okudum, notlarimi aldim, umarim guzel gecer 🙂 tesekkurler
BeğenBeğen
şimdiden iyi eğlenceler
BeğenBeğen